8 Mart Dünya Kadınlar Gününe
yaklaştığımız şu günlerde kadının önemini ve değerini anlatan onlarca makale,
haber yazısı, program ve etkinlik ile karşılaşacaksınız. Her şey kadınlar içinmiş gibi göründüğü halde madalyonun arka yüzü
hiç de o kadar parlak değil. Bu gün hepimiz kadının toplumdaki önemini ve
değerini bildiğimiz halde ona yapılan en büyük haksızlığı görmezden geliyoruz.
”Kadınlarımız bizim için çok değerlidir” derken aslında kadınların yıllarca
cinsiyet ayrımcılığı görmesine, yaşama, okuma, çalışma, karar verme gibi birçok
haktan mahrum bırakılmış olmasına ses çıkartmayacak mıyız? En doğal hakları
olan yaşama haklarının ihlal edilmesine göz mü yumacağız?
Yıllardan beri kadınlar; fiziksel
ve psikolojik şiddete maruz kalmak, eğitim-öğretim imkanlarından yoksun
bırakılmak, cinsel istismar ve tacize uğramak, toplumsal ve kültürel baskı
görmek, çalışma hakkından yoksun bırakılmak, iş yerinde ayrımcılık ve gelir
adaletsizliğine maruz kalmak gibi daha yüzlercesini sayabileceğimiz
problemlerle karşılaşıyor. Fakat tüm bunlardan çok daha önemlisi günümüzde
kadın “Yaşam Hakkı” mücadelesi veriyor. Kadınlar için sayabileceğimiz yüzlerce
sorundan çok daha vahim bir bilançoya sahip bir Türkiye var şimdilerde. Türkiye’de her 3 kadından 1’i şiddet mağduru. Uzmanlara göre ülke genelinde eşi veya eski eşi
tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı %39. Kırsalda
bu oran %97'lere çıkıyor. Yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamayan
kadınların oranı %48.5. Herhangi bir sivil toplum örgütüne ve polis, savcılık dahil hiçbir kuruluşa başvurmayanların
oranı %92.Genel kanının aksine kırsal kesimde ve kentlerde kadına karşı şiddet
oranı hemen hemen eşit düzeyde. Şiddetin en yoğun yaşandığı bölgeler ise Doğu ve İç Anadolu bölgeleri. Biraz daha
istatistik araştırma yapıldığında karşımıza çok çarpıcı veriler çıkıyor. Aile içi
suçların yüzde 87'si kadınlara karşı işleniyor. Adalet
Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre, Türkiye'de kadın
cinayetlerinde 2002'den 2009'a kadar %1.400 oranında artış olduğunu
gösteriyor. Aynı verilere göre
2002 yılında 66, 2003'te 83, 2004'te 164, 2005'te 317, 2006'da 663, 2007'de
1011, 2008'de 806, 2009'un ilk 7 ayında ise 953 kadın yaşamını kaybetmiştir.
Kadına karşı şiddetle mücadelede, kadın ve erkeklerin
duyarlılıklarının artırılması, farkındalık yaratılması ve bilinçlendirilmesi
ayrıca şiddet mağduru veya risk altındaki kadınlara sunulan hizmetlerde ise
kurumsal mekanizmaların eşgüdüm içinde çalışmalarını sürdürmesi gerekiyor. Tüm
bu doğrultuda artan kadın cinayetlerinin toplum tarafından fark edilmesi ve
kadınların başta Yaşam hakkı olmak üzere tüm haklarına sahip çıkmak amacıyla
2010 yılında “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” kuruldu. Kadın cinayetlerinin
önemli bir toplumsal sorun haline gelmesinden dolayı siyasi partiler,
sendikalar, dernekler, demokratik kitle örgütlerinden kadınların bir araya
gelmesiyle kurulan platform ilk yürüyüşünü 16 Ağustos 2010 tarihinde
gerçekleştirdi. Kadınlar tüm haklarına kavuşarak yaşasınlar diye kurulduğu
günden bu yana çalışmalarına ara vermeden devam eden platform toplantılar
yapıyor, düşünüyor, politikalar üretiyor ve bünyesinde barındırdığı binlerce
gönüllüyle ortak kararlar alıyor. Önceliği kadın cinayetlerini durdurmak olan
platform bu zamana kadar işlenen birçok kadın cinayeti davalarının da takip
ederek devletin kadınların arkasında durmasını sağlıyor. Kadınların
korunmasıyla ilgili 6284 sayılı yasanın yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinin
ardından uygulamadaki diğer eksikliklerin giderilmesi ve koruma altındaki
kadınların etkin korunması için mücadele eden platform kadın cinayetlerine
karşın etkin bir kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve meclisle görüşmeler yaparak kadın
cinayetlerinin önlenmesi için somut adımların atılmasını sağlıyor. Kadınların
öldürülmesinde ihmalleri bulunan idari görevliler, polisler, savcılar, hakimler
ve diğer sorumluların cezalandırılması, kadın katillerinin cezai indirim
almalarının önüne geçmek gibi hukuki çalışmalarda bulunan “Kadın Cinayetlerini
Durduracağız “ platformu yetkilileri bu cinayetler durduruluncaya dek daha
fazla kadın ve aileyle birlikte mücadele edecek. Platform kadınlar öldürülmesin
diyen tüm duyarlı vatandaşlarından destek ve katılım bekliyor. Cinayetlerin
durdurulması için herkesin her yerden yapabileceği şeyler olduğuna inan platform
üyeleri herkesi etkinlik ve çalışmalarına davet ediyor. Türkiye’nin farklı
yerlerinde haftalık yürüyüşler gerçekleştiren platform üyeleri 8 Mart Dünya
Kadınlar gününde de kadın cinayetlerini durdurmak için yürüyüşte. Sizde bu
yürüyüşlere , çalışmalara katılabilir ve farkındalık yaratmak için çevrenizde paylaşabilirsiniz. Platform ve kadın cinayetleri hakkında daha fazla bilgi
edinmek isterseniz http://www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net/ internet sitesini
ve https://www.facebook.com/kadincinayetlerinidurduracagiz?fref=ts
facebook sayfanı ziyaret etmenizi öneririz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder